Boyut Problemi
16/12/20 18:37
Orta Asya devletleri devasa iken İtalyan devletleri yüzölçümü olarak neden küçüktür? İlber Hoca anlatmıştı.
Bu ilişkiyi bilmezseniz şirketinizi de doğru idare edemez, başarıya götüremezsiniz.
Johann Cruyff'un dediği gibi: "Sadece futboldan anlıyorsanız, futboldan da anlamıyorsunuz demektir”.
Bu ilişkiyi bilmezseniz şirketinizi de doğru idare edemez, başarıya götüremezsiniz.
Johann Cruyff'un dediği gibi: "Sadece futboldan anlıyorsanız, futboldan da anlamıyorsunuz demektir”.
Hemen girelim. Ne diyordu İlber Hoca? Şöyle özetlenebilecek bir açıklaması var: Orta Asya çoraktır. Bu yüzden bir devleti ayakta tutacak, ordusunu besleyecek artık değeri üretebilmek için geniş topraklara ihtiyaç vardır. Bu nedenle de bu coğrafyanın devletleri büyük yüzölçümlerine sahiptir. Buna karşılık, örneğin İtalya’da topraklar verimli olduğu, ticaretten önemli miktarlar kazanılabildiği için bu artık değeri üretmek mümkündür. Bu sayede daha çok tüccarınız, denizciniz, zanaatçınız olabilir. Bir orduyu besleyebilir, gerektiğinde kiralayabilirsiniz. Bu yüzden sadece İtalyan yarımadasında bile yüzyıllarca ciddi etkisi olan pek çok devlet var olabilmiştir.
Bir organizmanın var olabilmesi için fizyolojik faaliyetlerini sürdürebilecek enerjiyi elde edebilmesi, buna engel faktörlerin üstesinden gelebilmesi, başka organizmalarca yaşamına son verilmesinin önüne geçmesi, nihayetinde de genlerini bir sonraki nesle aktarabilmesi gereklidir. Aynı anda temel fizik-kimya-biyoloji-(hatta jeoloji) kurallarına, rakip canlılara, iklim şartlarına ve coğrafyaya karşı mücadele vermek zorundadır.
Rakip canlılar dediğimizde birinci sırada kendi türdeşleri yer alır. Ardından aynı coğrafyayı paylaşan benzer türler. Diğer otoburlar, diğer dip canlıları, diğer böcekçiller gibi.
Bütün bu mücadele sürerken iklim veya hava şartları elinden geleni yapar. El Nino olur, kuraklı başlar, kutup jetleri güneye iner, vb. Bazen seller gelir, deprem olur, su kaynakları yön değiştirir. Uzaklarda bir yanardağ patlar, atmosfere kükürt yükler. Havalar soğur, asit yağmurları başlar.
Bilimsel çalışmalar şunu gösteriyor: Dünya 4,5 milyar yıl önce meydana geldi. Yaklaşık 4 milyar yıl önce son ağır bombardımanın ardından soğuk denizlerle kaplı bir gezegene dönüştü. Dünyanın yaşına göre göz açıp kapama kadar bir sürede (yaklaşık 3.9 milyar yıl önce) hayat ortaya çıktı. Ancak 1,8 milyar yıl sonra yani 2 milyar yıl önce atmosferde oksijen gazı ortaya çıktı. Çok hücreli canlılar ancak 800 milyon yıl önce ortaya çıktı. Karmaşık çok hücreliler ise yaklaşık 600 milyon yıl önce iz bırakmaya başladılar.
Şirketlerimiz de bu organizmalar ve ülkeler gibi etkilerle başa çıkmak zorundalar. Canlılara göre en büyük avantajımız ise geçmişi değerlendirebilme ve geleceğe hazırlanabilme yeteceği. Kavramsal düşünme ve hayal gücü.
Bulunduğumuz sektörü, çevremizi, rakiplerimizi, etkileştiğimiz kurum ve kuruluşları ne kadar değerlendirebiliyoruz? Günlük harala gürele içinde buna ayıracak zamanımız kalmıyor mu? Ay sonunu zar zor mu getiriyoruz? Önümüzü mü göremiyoruz? Üzerinize üzerinize mi geliyor her şey? Bizce bunu söyleme lüksünüz yok. Bahsettiğimiz step/bozkır ülkelerinin veya İtalyan şehir devletlerinin idarecilerinin üzerinde daha mı az yük vardı?
Toprağın, iklimin, yağışın vb. ürünlere etkisini şimdilik bir kenara bırakın. Şuradan başlayalım: Bir step ülkesinin gereksinimleri nelerdir? Düşük verim ve büyük yüzölçümü olan toprak nasıl idare edilir? Lojistik ve iletişim ağları nasıl olmalıdır? İdari yapılanmada neler önemlidir? Halkın çeşitli konulardaki yetkinlikleri, itaat seviyeleri, yerleşim ve yaşam tercihleri nasıldır?
İtalyan şehir devletleri ve komşuları arasındaki ilişkiler nasıl yönetilir? Nereden asker bulunur? Tarım vb. dışı nüfus ne ile ilgilenir? Ne ister? Ticaret nasıl kontrol edilir?
Bunun ötesinde krizler geldiğinde (Moğol istilası, veba, yanardağ patlaması, kuraklık) nasıl başa çıkılır?
Kusura bakmayın bunların cevaplarını şimdi paylaşmayacağız. Araştırmanızı öneririz. Özellikle neden sonuç ilişkilerini irdeleyen kaynaklar ufkunuzu açacaktır. Fakat önemli nokta şu: Devletin coğrafyası, kaynakları, komşuları, nüfus yapısı, vassalları ve diğer iç ve dış faktörleri nasıl hayatta kalacağını ve nasıl başarılı olacağını belirler.
Tüm bunlar şirketler için de geçerlidir. Bu yüzden herkese uyan bir elbise yoktur. Her şeyin ilacı diye sunulan çözümler problemlerinizi çözmez. Sektör, ülke, bölge, ölçek, vb. farklar size özel yöntemleri zorunlu kılar.
Eğer problem çözücüleriniz (yöneticiler, danışmanlar, müşteriler, vb.) size prensipler dizisinden ötesini sunuyorsa ve bunları Kaf Dağı’nın arkasında çok başarılı olduğunu anlatıyorsa hızla uzaklaşın veya onları uzaklaştırın. Size, sizin problemlerinizi, sizin şartlarınızda çözecek yöntemler gereklidir. Bu da şartları doğru okuyabilen, belki sizin şartlarınızla karşılaşmış ve felekten sopa yemiş, akıllı kişilerden gelebilir.
Tekrar biyolojiye atlayalım. Dünya üzerinde bugüne kadar var olmuş türlerin %90’ının soyu tükendi. Şu ana var olanların da soyu tükenecek. Yeni türler ortaya çıkacak. Ama belirli iklim ve coğrafyalar belirli türleri başarılı yapacak. Şartlarınızı doğru okuyun, çevrenizi iyi gözleyin.
*Haritalar için kaynak: Wikipedia
Bir organizmanın var olabilmesi için fizyolojik faaliyetlerini sürdürebilecek enerjiyi elde edebilmesi, buna engel faktörlerin üstesinden gelebilmesi, başka organizmalarca yaşamına son verilmesinin önüne geçmesi, nihayetinde de genlerini bir sonraki nesle aktarabilmesi gereklidir. Aynı anda temel fizik-kimya-biyoloji-(hatta jeoloji) kurallarına, rakip canlılara, iklim şartlarına ve coğrafyaya karşı mücadele vermek zorundadır.
Rakip canlılar dediğimizde birinci sırada kendi türdeşleri yer alır. Ardından aynı coğrafyayı paylaşan benzer türler. Diğer otoburlar, diğer dip canlıları, diğer böcekçiller gibi.
Bütün bu mücadele sürerken iklim veya hava şartları elinden geleni yapar. El Nino olur, kuraklı başlar, kutup jetleri güneye iner, vb. Bazen seller gelir, deprem olur, su kaynakları yön değiştirir. Uzaklarda bir yanardağ patlar, atmosfere kükürt yükler. Havalar soğur, asit yağmurları başlar.
Bilimsel çalışmalar şunu gösteriyor: Dünya 4,5 milyar yıl önce meydana geldi. Yaklaşık 4 milyar yıl önce son ağır bombardımanın ardından soğuk denizlerle kaplı bir gezegene dönüştü. Dünyanın yaşına göre göz açıp kapama kadar bir sürede (yaklaşık 3.9 milyar yıl önce) hayat ortaya çıktı. Ancak 1,8 milyar yıl sonra yani 2 milyar yıl önce atmosferde oksijen gazı ortaya çıktı. Çok hücreli canlılar ancak 800 milyon yıl önce ortaya çıktı. Karmaşık çok hücreliler ise yaklaşık 600 milyon yıl önce iz bırakmaya başladılar.
Şirketlerimiz de bu organizmalar ve ülkeler gibi etkilerle başa çıkmak zorundalar. Canlılara göre en büyük avantajımız ise geçmişi değerlendirebilme ve geleceğe hazırlanabilme yeteceği. Kavramsal düşünme ve hayal gücü.
Bulunduğumuz sektörü, çevremizi, rakiplerimizi, etkileştiğimiz kurum ve kuruluşları ne kadar değerlendirebiliyoruz? Günlük harala gürele içinde buna ayıracak zamanımız kalmıyor mu? Ay sonunu zar zor mu getiriyoruz? Önümüzü mü göremiyoruz? Üzerinize üzerinize mi geliyor her şey? Bizce bunu söyleme lüksünüz yok. Bahsettiğimiz step/bozkır ülkelerinin veya İtalyan şehir devletlerinin idarecilerinin üzerinde daha mı az yük vardı?
Toprağın, iklimin, yağışın vb. ürünlere etkisini şimdilik bir kenara bırakın. Şuradan başlayalım: Bir step ülkesinin gereksinimleri nelerdir? Düşük verim ve büyük yüzölçümü olan toprak nasıl idare edilir? Lojistik ve iletişim ağları nasıl olmalıdır? İdari yapılanmada neler önemlidir? Halkın çeşitli konulardaki yetkinlikleri, itaat seviyeleri, yerleşim ve yaşam tercihleri nasıldır?
İtalyan şehir devletleri ve komşuları arasındaki ilişkiler nasıl yönetilir? Nereden asker bulunur? Tarım vb. dışı nüfus ne ile ilgilenir? Ne ister? Ticaret nasıl kontrol edilir?
Bunun ötesinde krizler geldiğinde (Moğol istilası, veba, yanardağ patlaması, kuraklık) nasıl başa çıkılır?
Kusura bakmayın bunların cevaplarını şimdi paylaşmayacağız. Araştırmanızı öneririz. Özellikle neden sonuç ilişkilerini irdeleyen kaynaklar ufkunuzu açacaktır. Fakat önemli nokta şu: Devletin coğrafyası, kaynakları, komşuları, nüfus yapısı, vassalları ve diğer iç ve dış faktörleri nasıl hayatta kalacağını ve nasıl başarılı olacağını belirler.
Tüm bunlar şirketler için de geçerlidir. Bu yüzden herkese uyan bir elbise yoktur. Her şeyin ilacı diye sunulan çözümler problemlerinizi çözmez. Sektör, ülke, bölge, ölçek, vb. farklar size özel yöntemleri zorunlu kılar.
Eğer problem çözücüleriniz (yöneticiler, danışmanlar, müşteriler, vb.) size prensipler dizisinden ötesini sunuyorsa ve bunları Kaf Dağı’nın arkasında çok başarılı olduğunu anlatıyorsa hızla uzaklaşın veya onları uzaklaştırın. Size, sizin problemlerinizi, sizin şartlarınızda çözecek yöntemler gereklidir. Bu da şartları doğru okuyabilen, belki sizin şartlarınızla karşılaşmış ve felekten sopa yemiş, akıllı kişilerden gelebilir.
Tekrar biyolojiye atlayalım. Dünya üzerinde bugüne kadar var olmuş türlerin %90’ının soyu tükendi. Şu ana var olanların da soyu tükenecek. Yeni türler ortaya çıkacak. Ama belirli iklim ve coğrafyalar belirli türleri başarılı yapacak. Şartlarınızı doğru okuyun, çevrenizi iyi gözleyin.
*Haritalar için kaynak: Wikipedia